Oaxaca'nın kırsalında, Erik ve Manuel adlı iki çocuk, yaz günlerinin huzurlu ritminde oynuyorlardı. Ancak bir gün kaderleri, köylülerinden birinin beklenmedik ölümüyle şiddetle değişti. Bu olay, kırılgan arkadaşlıklarını, paylaştıkları sırla kalıcı bir şekilde birbirine bağladı. Yıllar sonra, yolları tekrar kesiştiğinde, Erik ve Manuel'in hayatları tamamen farklıydı. Erik, köyünden ayrılmış, başarılı bir şehirli olmuştu. Manuel ise atalarının toprağında kalmış, mütevazı bir çiftçi olarak yaşıyordu. Geçmişin sırları, şimdiki zamanla iç içe geçmiş, onları geçmişle yüzleşmeye ve sırlarının yüküyle mücadele etmeye zorluyordu. Bu süreçte, arkadaşlıklarının gücü yeniden sınandı. Farklı hayat deneyimleri arasındaki uçurumlar belirginleşti, ancak paylaştıkları travma onları birleştirmeye devam etti. Geçmişin yükünü omuzlarında taşıyarak, geleceklerini birlikte inşa etmek için bir yol bulmaları gerekti.