"Megalopolis", rüya ile gerçeklik, ilerleme ile koruma arasında gerilen bir şehir olan New York'ta geçiyor. Idealist ve vizyon sahibi mimar Cesar Catalina, yıkıcı bir felaketin ardından şehri düşsel bir ütopyaya dönüştürme planına sahiptir. Ancak planları, geleneklere bağlı ve değişimden korkan Belediye Başkanı Franklyn Cicero'nun direnişiyle karşılaşır. Catalina ve Cicero, New York'un kaderi için ideolojik bir savaşa girerken, Cicero'nun kızı Julia, babasının uyguladığı baskıcı politikalarla Catalina'nın hayalperest vizyonları arasında kalakalır. Julia, kendi değerlerini ve inançlarını sorgularken, şehrin geleceğini şekillendirme mücadelesinin içerisinde yerini alır. Bu destansı çatışma, Megalopolis'in karşı karşıya kaldığı dönüşümün ve ilerleme yolunda karşılaşılan engellerin derinlemesine bir tasviridir.