Uzak ve çorak çöllerde, idealist bir çift, aşırılıkçı bir grubun öfkesinin hedefi haline geldi. Ölümcül bir tehdit altında, riskli bir kaçışa giriştiler, kusurlu bir uçağa tutunarak güvenceye ulaşmayı umdular. Kaderin acımasız bir cilvesi, uçaklarını vahşi bir hayvan koruma alanının ıssız kalbine düşürdü. Yaralı ve dehşet içinde, vahşi doğanın vahşi kalbinde mahsur kalan ikili, sadece aç aslanların, leoparların ve sırtlanların tehdidiyle değil, acımasızca onları kovalayan aşırılıkçılarla da yüzleşti. Hayatta kalma mücadelesi, doğanın acımasız dünyasında ve vahşi insanların gücünde bir dayanıklılık testi haline geldi. Şiddetli bir ortamda, sadece en güçlüler hayatta kalabilirken, çift hem fiziksel hem de zihinsel sınırlarını zorlamakla yükümlüdür. Doğayla ve insanlıkla dolu tehlikeli bir senaryoda, kurtuluşun kıvılcımı, umutsuzluğun karanlığında parlayacak mı?