''Cevher'' Yaşlılığın pençesindeki bir yıldız olan Eliza, gençliğini ve ihtişamını geri kazanmak için umutsuz bir girişimde bir araştırma laboratuvarını ziyaret etti. Gizemli bir iksir teklif edildi, ona ebedi gençlik vaat ediyordu. Baştan çıkarıcı sözlere yenik düşen Eliza, iksiri içti. Fakat kısa süre sonra hayalinin gerçekleşmekten çok uzak olduğunu dehşetle fark etti. İksir, Eliza'nın yapay gençliğinin yanı sıra korkunç bir bedeli de beraberinde getirdi: Ruhunu tüketmeye başladı. Eskiden neşeli ve canlı olan kişiliği, yavaş yavaş boşluğa dönüştü. Eskiden sevdiği her şey, hayatını anlamlandıran her şey birer birer kayboldu. Elizanın ruhu zayıfladıkça, fiziksel özellikleri de çarpıcı bir şekilde değişmeye başladı. Parlak saçları soldu, gözlerindeki ışıltı söndü ve cildi buruştu. Neyin daha kötü olduğunu anlamakta zorlandı; genç bedeni mi yoksa yok olan ruhu mu? Tokat gibi bir uyanıştır bu, güzelliğin son kullanma tarihinin olduğunu, ruhun ise zamansız olduğunu gösterir. Gençlik, geçici bir yanılsama olabilir, ancak ruh, tüm hayatın boyunca süren bir yol arkadaşıdır.